31.10.2011
37. ULUSAL HEMATOLOJİ KONGRESİ
19-22 EKİM 2011
Sheraton Otel Kongre Merkezi – ANKARA
BASIN BİLGİ NOTU
Bu yıl 44. yaşını dolduran Türk Hematoloji Derneği tarafından düzenlenen, hematoloji alanında Türkiye’deki en geniş kapsamlı kongre olan Ulusal Hematoloji Kongrelerinin otuzyedincisi, 19-22 Ekim 2011 tarihleri arasında Sheraton Otel Kongre Merkezi, Ankara' da gerçekleştirilmektedir. Ana hedefleri arasında ülkemizde hematoloji eğitiminin düzeyinin yükseltilmesi ve ulusal boyutta standardize edilmesi olan Türk Hematoloji Derneği, tüzüğü ve ilkeleri gereği birçok eğitim ve bilgilendirme programı ile sosyal sorumluluk aktiviteleri gerçekleştirmektedir
2007 yılında hayata geçirilerek eğitimin vazgeçilmez bir parçası hale gelen Türk Hematoloji Okulu, ilk mezunlarını bu yıl vermektedir. Türk Hematoloji Okulu’nun yanı sıra, amacı hematoloji alanında çalışan ya da çalışmayı planlayanlara yönelik temel eğitim vermek olan İÇHEP ve Erzurum, Ankara, İstanbul, Adıyaman, Sivas, Sinop, Nevşehir ve Hatay illerinde düzenlenen halka ve hekimlere yönelik HALKHEP ve HEKHEP hematoloji eğitim programları da yoğun ilgi görmüştür. Hematolojik Onkolojide Güncelleme ve Çalıştay Toplantıları ardından, Selim Hematoloji Güncelleme (SELHEG) ve Selim Hematoloji Uzlaşı Çalıştayı (SELİMTAY) başarılarla tamamlanmıştır. Bu toplantıların meyveleri olan Ulusal Tanı ve Tedavi Rehberleri yayımlanarak tüm üyelere ulaştırılmış, bunun yanı sıra nisan ayında yapılan Hematolojik Hastalıklar Bilgilendirme Haftası basında çok ses getirmiştir. 23 Nisan, Adıyaman Sosyal Sorumluluk Projesi de THD’nin önemli projeleri arasında yerini almıştır.
Dünyanın dört bir yanındaki hematoloji uzmanlarının ve başarılı bilim insanlarının dikkatini çeken uluslararası kongreler, ülkemizde hematoloji alanında düzenlenen en geniş kapsamlı kongre olan ve her sene bilimsel içeriği daha da güçlendirilen Ulusal Hematoloji Kongreleri vazgeçilmez toplantılar haline gelmiştir.
Kan bilimi konusunda ulusal ve uluslararası düzeyde uzman konuşmacıların katıldığı kongrede; 34 oturum başkanı, 7 yabancı ve 3 yurtdışında görev yapan Türk hekiminin bulunduğu 50’ye yakın konuşmacı görev yapmaktadır. 800’ü aşkın katılımcının takip ettiği kongrede paralel salonlarda birçok panel, konferans, BAK(Bilimsel Alt Komite) toplantıları, uydu sempozyum ve kurs düzenlenmektedir.
SİGARA İÇMEK BİR DE HODGKİN LENFOMA (HL) YAPIYOR
Brown Üniversitesi Warren Alpert Tıp Okulundan J. Castillo ve arkadaşları Aralık 2010 yılına kadar sigara ve Hodgkin lenfoma arasındaki potansiyel ilişkiyi değerlendirmek için mevcut literatür gözden geçirmiştir. 17 gözlemsel çalışmayı içeren bir meta-analiz yapıldı. İlgili analiz Journal of Clinical Oncology dergisinde 2011 yılının Ekim sayısında yayımlandı.
Araştırmacılar, halen sigara içen tiryakiler arasında HL riski gelişme oranını 1.35 olarak buldu. Sigarayı bırakanlarda bu risk saptanmadı. Alt grup analizleri, erkek ve yaşlı bireyler için OR sırasıyla, 1.78 ve 1.77 idi. Günde en fazla 20 sigaradan fazla veya 20 yıl boyunca sigara içenler veya yılda 15 paketten fazla sigara içenlerde HL riski (Risk, 1,51, sırasıyla 1,84 ve 1,97) vardı. Meta-regresyon analizleri gösterdi ki HL ortalama günde içilen sigara başına 1.007 ve sigara içilen yıl başına 1.013 idi.
"Halen sigara içenlerde HL oranında artış görülüyor. HL riski erkeklerde ve yaşlılarda sigara içme yoğunluğu ve sürenin uzamasıyla artmaktadır.”
http://jco.ascopubs.org/content/29/29/3900.abstract?cmpid=jco_etoc_10October2011
YOK BÖYLE ÇALIŞMA: 12 EYLÜL DARBESİNİN OLDUĞU YIL BAŞLADI; BUGÜN YAYIMLANDI
1980 yılında başlatılan Hidroksiüre ve Pipobroman ile polisitemi vera tedavisi: Randomize Deneme Final Sonuçları Journal of Clinical Oncology dergisinde 2011 yılının Eylül sayısında yayımlandı.
Polisitemi Vera (PV) ile hastaların uzun dönem sonuçları hidroksiüre (HU) veya pipobroman ile tedavilerin genel etkisi randomize çalışmalar değerlendirilmemiştir. Araştırıcılar Fransız polisitemi Çalışma Grubunun (FPSG) yaptığı 65 yaşından genç rastgele 285 hastada ilk basamak tedavi olarak hidroksiüreye karşı pipobroman çalışmasının son analiz raporunu sundular.
FPSG sonuçlar 16,3 yıl ortanca takip süresi sonrası güncellendi. Sonuçta ortanca sağkalım süresi 17 yıldır. Bu süre HU tedavisi alanlarda 20.3 yıl ve Pipobroman alan grupta 15.4 yıl çıktı ve genel nüfusa göre anlamlı farklılık gösterdi. Akut myeloid lösemi / miyelodisplastik sendromu (AML / MDS) kümülatif insidansı; 10, 15 ve 20. yıllarda HÜ kolunda % 6.6,% 16.5 ve % 24 ve pipobroman kolunda % 13,% 34 ve % 52 (p = 0,004) bulundu. Ana tedaviye kıyasla, kümülatif myelofibrozis insidansı 10, 15, ve 20. Yıllarda HU ile tedavide % 15,% 24, % 32 ve pipobroman tedavisinde % 5,% 10 ve % 21 idi.
Sonuçta PV tedavisinde HU ile diğer sitoredüktif ilacı karşılaştıran bu eşsiz çalışma verileri gösterdi ki;
1- Konvansiyonel ajanlar ile tedavi edilen PV’li hastaların sağkalımı genel popülasyon sağkalımından farklılık gösterdi.
2- AML / MDS gelişimi ölümün ilk nedenidir
3- Pipobroman lösemi oluşturabildiğinden birinci basamak tedavi için uygun değildir
4- HU ile tedavi sonrası AML / MDS gelişimi daha önce bildirilenden daha yüksektir ama bu PV doğal evrimine bağlı olabilir.
http://jco.ascopubs.org/content/early/2011/09/11/JCO.2011.36.0792.abstract?cmpid=jco_pap_12September2011
NEDEN BAZI HASTALAR STANDART LENFOMA TEDAVİLERİNE CEVAP VERMEZLER
Etkili ek tedavilerin tasarlanabileceği iyimserliğini arttıran Southampton Üniversitesi (İngiltere) araştırmacıları çeşitli hastaların kan kanseri lenfoması standart ilaç tedavisine neden tepki vermediklerine dair ipuçlarını açığa çıkartan ilgili makale Blood dergisinin Eylül 2011 sayısında yayımlanmıştır.
İngiltere’de yılda 4.500 civarında ölüme neden olan non-Hodgkin lenfoma artan bildirilen vakalar ile altıncı en yaygın kanserdir. Son yıllarda en etkili ileri tedavi olan Rituksimab, tümor hücreleri yüzeylerini etiketleyerek görev yapar ki böylece aranıp bulunabilirler ve hastanın immun sistemi tarafından yok edilebilirler.
Southampton Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Profesör Mark Cragg, Peter Johnson, Marin Glennie ve ekipleri ne yazık ki tahminen %30 insanın neden tedaviye tepki vermediğiyle ilgili açıklamaları araştırmaktadır. Araştırmacılar lenfomalı bazı hastalarda rituksimabın kanser hücreleri yüzeyine yapışmasının ardından hücre içine hızla özümsenmesinin ilacın beklenildiği gibi görevini yapmaması böylece immun hücrelerinin aramayla bulunamayacağı ve kanser hücrelerini etkin bir biçimde yok edemeyeceği anlamına geldiğini keşfetmişlerdir.
Southampton bilim adamları bir dizi laboratuvar testleri sayesinde, FcgRLLB denen molekülün de yüksek düzeyde mevcut olması durumunda rituximabın lenfoma hücrelerince gittikçe daha hızlı özümsendiğini çarpıcı bir biçimde gözlemlemişlerdir. Araştırmacılar küçük bir ön analizde, bu molekülün yüksek seviyede bulunduğu hastaların başarılı bir şekilde tedavi edilmelerinin daha az olası olduğunu bulmuşlardır. Bunu doğrulamak amacıyla, bilim adamları daha büyük analizlere girişmektedirler.
Profesör Cragg, “Lenfoma hücrelerinde yüksek düzeyde FcgRllb bulunmasının keşfi, rituximabın ne kadar etkili olacağının çok önemli olabildiğini saptayabilir. Belli hastalar için özümsenmeyen antikorların gerekli olduğundan dolayı farklı olabilir. FcgRllb, standart tedavilerin yanı sıra yeni ilaçlara yönelik çalışma için potansiyel bir hedeftir.” şeklinde açıklama yapmıştır.
Lösemi ve Lenfoma Araştırmaları Bilim Direktörü Dr. David Grant, “Non-Hodgkin lenfoma tedavisi hızla gelişme kaydetmektedir ancak açıkçası önemli sayıda hasta rituximab gibi ilaçlara yanıt vermemektedir. Neden yanıt vermediklerini tam olarak anlamak, her hastanın hayatta kalacağından emin olacak yeni ilaçlar tasarlanabilecek kadar hayati önem taşır.” demiştir.
Dr. Ian Lewis Tenovus Araştırma Müdür Muavini, “Lenfoma tedavisinde yeni ilaçlar ve terapötik stratejiler tasarlayarak bizlere yardım etmeye ek olarak, bu keşif rituximab ile tedaviye yanıt vermeyecek bu hastaları belirlemede de bize yardım edebilir ve böylece onlara çok daha erken dönemlerde alternatif daha etkili tedaviler sunabiliriz.” diye bildirmiştir.
Lösemi ve Lenfoma Araştırmaları, Southampton’da 15 kan kanseri araştırma projesi için halihazırda 3.7 milyon pound yatırım yapmıştır.
Kaynak:
http://bloodjournal.hematologylibrary.org/content/118/9/2530.long
HAMİLELİK ANEMİSİ ÇOCUKLUK ÇAĞI HIRILTILI SOLUNUM VE ASTIMA NEDEN OLABİLİR
Annals of Allergy, Ashtma & Immunology dergisinin Şubat 2011 sayısında yayınladığı çalışmaya göre hamilelik anemisi direk olarak sağlıklı nefes alan infant ve çocuklara tesir edebilir.
“Erken çocukluk çağı wheezing [hırıltılı solunum] ve astım artmaktadır,” diyen çalışmasının başyazarı PhD Elizabeth Triche “Anemik hamile kadınlar ile çocuklarının wheezing ve astımı arasında bir bağlantı olduğunu bulduk” diye eklemiştir.
Daha önce Hamilelikte Astım (AIP) çalışmasına iştirak etmiş 597 aile ile yapılan çalışma hamilelik sırasında annelerin %12’sinin anemisi olduğunu bulmuştur. Çocukları arasında ise %22’sinin hayatın ilk yılında tekrarlayan hırıltısı ve %17’sinin altınca yaşında aktif astımı vardı.
“Anneler için mesajımız, demir takviyesi kullanın ve bebeğiniz daha kolay nefes alsın,” diyen alerji uzmanı MD Paige Wickner çalışmanın yardımcı yazarı ve ACAAI üyesi “Aneminin çocukluk çağı solunum sağlığı üzerine etkilerinin hamilelik sırasında anemisi olan astımlı kadınlarda daha güçlü ve daha uzun ömürlü olduğunu bulduk” diye devam etmiştir.
Komplike hamilelikte astım potansiyel olarak en yaygın ciddi tıbbi durumdur. Çocuk doğurma ihtimali olan yıllardaki kadınların yaklaşık %8’inin astımı vardır. Astım ve hamilelik hakkında fazla bilgi edinmek ve yeni hamilelik podcastı için burayı dinleyiniz.
Amerika’da genel hamilelik populasyonunun %9’unun -ve düşük gelirli hamile kadın azınlığının %27’ye kadarının- anemisi vardır. Hamilelikte aneminin %95’i demir eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
“Hamilelikte beslenme büyük bir ilgi alanıdır” diyen aynı zamanda yardımcı yazar PhD Lisbet Lundsberg, “Bu çalışmanın sonuçları maternal beslenme durumu ve çocukların solunum sağlığındaki olası etkileri daha ileri değerlendirme ihtiyacının altını çizmektedir” diye belirtmiştir.
Kaynak:
Alerji, Astım ve Immunoloji Amerikan Koleji (ACAAI)
http://linkinghub.elsevier.com/retrieve/pii/S1081-1206(10)01058-6
AMELİYAT OLAN HASTALARDA AMELİYAT ÖNCESİ KANSIZLIK VARSA ÖLÜM VE KOMPLİKASYON RİSKİ DAHA FAZLA
Lancet’te 2011 yılının Ekim sayısından yayımlanan bir makalede, online olarak ilk kez yayınlanan bir çalışmanın bulguları bir dizi kardiyak olmayan cerrahi işlem geçiren anemili hastaların anemisiz hastalarla kıyaslandığında %42 daha yüksek ölüm riski ve %35 daha yüksek ciddi komorbidite riski olduğunu ortaya çıkarmıştır. Lübnan Beyrut’taki Beyrut Tıp Merkezi Amerikan Üniversitesi, Dr. Khaled M. Musallam ve Dr. Faek R. Jamali ve ekipleri tarafından önümüzdeki The Lancet Cerrahi Özel Sayısında da yayınlanacak olan bir çalışma yapılmıştır.
Araştırmacılar, preoperatif aneminin kardiyak cerrahiyi takiben olumsuz sonuçlarıyla bağlantılı olduğunu bilmekle birlikte, kardiyak olmayan cerrahi sonrası sonuçlar hakkında çok az şey bilinmektedir.
Bu yüzden araştırmacılar, 69.229’unun (%30) preoperatif anemisi olduğu 227.425 hastayı değerlendirerek, major non-kardiyak cerrahi geçiren hastalarda postoperatif 30 gün morbidite ve mortalite etkisini incelemeye karar vermişlerdir. Amerikan Cerrah Koleji Ulusal Cerrahi Kalite Geliştirme Programı’ndan (ACP NSQIP) kardiyak, solunum, üriner yol, MSS, sepsis, yara ve venöz tromboembolizm gibi postoperatif sonuçlar içeren geniş bir veri grubu elde etmişlerdir. Veriler demografik ve preoperatif ve preoperatif risk faktörlerini de göstermiştir. Araştırmacılar araştırmalarında aşağıdaki genel cerrahi tiplerini dahil etmişlerdir: jinekolojik, nöroşirurjik, KBB, ortopedik, plastik, ürolojik, vaskuler ve torasik cerrahileri.
Bulgular anemisiz olanlarla kıyaslanan anemili hastalarda 30 günde pospoperatif mortalitenin %42 daha yüksek olduğunu ortaya çıkarmıştır. Artmış risk, hafif anemi (%41) ve orta-ağır anemi (%44) geçiren hastalarak olarak kategorize edlimiştir.
Araştırmacılar, anemisiz hastalarla karşılaştırıldığında anemik hastaların da kardiyak, üriner, solunumsal, yara, sepsis ve tromboembolik problemler gibi postoperatif gelişen %35 daha yüksek morbidite şansına sahip olduğunu tespit etmişlerdir. Hafif anemi geçirenler için artmış risk %31 iken, orta–ağır anemik hastalar için bu risk %56’dır.
Araştırmacılar 65 yaş ve üstü hastaları, kalp hatalığı, MSS hastalığı, böbrek hastalığı ciddi kronik obstruktif pulmoner hastalık, kanser ve sistemik sepsis dahil risk faktörleri ile bulgularını düzenledikten sonra, anemik hastalarda ve anemisiz hastalarda en riskli faktörlerle veya belli bir risk faktörüyle birlikte karşılaştırmıştırlardır. Anemisi olan ve en riskli faktörleri barındıran hastaların hem anemi hem de risk faktörü olan hastalardan daha yüksek 30 günlük mortalite ve morbidite riski olduğunu tespit etmişlerdir.
Yazarlar nihai özet olarak:
“Hafif anemi non-kardiyak cerrahi geçiren hastalarda postoperatif morbidite ve mortalite riskini arttırdığından dolayı, doktorların eğer mümkünse preoperatif anemi tedavisini göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Sonraki araştırmaların böyle preoperatif anemi yönetimlerinin etkililiği, güvenliği ve maliyet etkinliğini belirlemeleri gerekir.”
Avusturya Linz Genel Hastanesi, Anesteziyoloji ve Yoğun Bakım Bölümü’nden Profesör Hans Gombotz, ilgili bir yorumda bazı hastalarda risklerin demir takviyesi veya kırmızı kan hücre üretimi (eritropoez) gibi anemi tedavileriyle bağlantılı olduğunu ifade etmiş ama “Çalışma, evrensel hasta kanı yönetiminin parçası olarak anemi tedavisini yürütmenin elektif cerrahi işlemler geçiren, özellikle önemli kan kaybının beklendiği hastalarda bakım standartı olması gerektiğine kuvvetle işaret etmektedir. Bununla birlikte ek çalışmaların aneminin preoperatif tedavisinin etkinliği ve güvenliğini acilen teminat altına almaya ihtiyacı vardır” şeklinde devam etmektedir.
Yazan: Petra Rattue
Telif Hakkı: Medical News Today
http://linkinghub.elsevier.com/retrieve/pii/S01406736(11)61381-0
YAŞLI KADINLARDA KÖTÜ BESLENME ALIŞKANLIĞIYLA İLGİLİ ANEMİ RİSKİ
Tucson Arizona’da araştırmacılar, Amerikan Dietetik Birliği Dergisi’nin Ekim 2011 sayısında yayınlanan bir çalışmada anemili postmenapozal kadınları önemli bir kısmı düzgün olarak beslenmediğini ortaya çıkarmıştır. Kırmızı kan hücrelerinin total sayısı veya hemoglobin konsantrasyonları çok düşük olduğunda, o kişinin anemisi vardır. Hemoglobin proteini kırmızı kan hücrelerinde bulunur, demir içerir ve vital oksijeni taşır.
Çalışma lideri PhD, RD Cynthia A. Thomson der ki:
"Bu çalışma yetersiz besin alımı bu yaşlı kadın populasyonunda anemi için çok önemli bir risk faktörüdür ve multivitamin/mineral takviyelerinin kullanımı aneminin düşük oranlarıyla alakalı değildir. Mortalite, anemi tanısına bağlı olarak artmaktadır ve yaşlanmayı ilgilendiren önemli bir sağlık bakımı gerektiren özellikle demir eksikliği anemisi, fiziksel çalışma ve düşmeye bağlı sakatlanmalar ve hastaneye kaldırmalar gibi fiziksel inaktivitede azalmış kapasiteye bağlıdır."
Yazarlar, bağımsız olarak son iki dekattan fazla yaşayan kadınlarda diyet ve anemi arasındaki ilişkiye odaklı fazla çalışma bulunmadığını açıklamıştır.
Araştırmacılar WHI-OS’den (Kadınların Sağlık İnisiyatifinin Gözlemsel Kohortu) 72.833 yetişkin kadından oluşan veri toplamıştır. Eğer kadınlar yeterli tek bir besin tüketmiyorsa, %21 daha yüksek persistan anemi riski taşıdığını, üç besindeki eksikliklerin ise risklerini %44’e yükselttiğini bulmuslardır.
Aşağıdaki etnik dişi gruplarının üç anemi ilişkili besin eksiklikleri vardır:
• İspanyol dışı beyazlar - 7.4%
• Yerli Amerikan ve Alaskalılar - 15.2%
• Asyalı/Pasifik Adalılar - 14.6%
• Afrikalı-Americalılar - 15.3%
• İspanyollar/Latinler - 16.3%
Kadınlarda anemi vitamin B12, vitamin C, kırmızı et, folat, protein ve enerjinin yetersiz tüketimine bağlanmıştır. Araştırmacılar demir, folat ve vitamin B12’de eksikliğin persistan anemide %21 risk ile herbirinin ayrı ayrı %10-20 daha yüksek anemi gelişme riskine bağlı olduğunu da bulmuşlardır. Anemi ile sigara içme, VKİ (vücut kitle indeksi) ve yaş arasında da bir bağlantı vardır.
Yazarlar, Kadınların Sağlık İnisiyatifi’nin sağlık, diyet ve 9 yıldan fazla süredir bilgiler dahil daha önce Amerika’da toplanmış genel verilerin dünya çapında en yaygın kaynaklarından biri olduğunu eklemişlerdir.
Yazarlar, “Diyet gibi sağlık sonuçlarını etkileyecek değiştirilebilir faktörlere cevap verebilen anemiyi belirlemeye yönelik çabalar gereklmektedir. Anemi açısından postmenapozal kadınları düzenli olarak değerlendirmek için ek çabalar göz önünde bulundurulmalıdır ve demir, vitamin B12 ve folat içeren anemi ilişkili besinlerin alımının yeterliliğini saptamak için diyet alımı değerlendirmesi ile eşlik edilmedilir.
Anemi tipi, sıklıkla sadece hemoglobinin olmasından daha kapsamlı biyokimyasal değerlendirmeler tarafından tasarlanırken, diyetin besin yoğunluğu ve kalitesini geliştirmeye yönelik besinle tedavi de klinik açıdan bir odak olmalıdır” kararına varmışlardır.
Eşlik eden editör - Lisa Turring-Humphreys, PhD, RD, şöyle yazmış:
"Thompson ve meslektaşlarının yaptığı çalışma Amerika’daki postmenapozal kadınlarda diyet ve aneminin en geniş prospektif değerlendirmelerinden birini sağlayarak literatürü genişletmektedir.”
Ne olursa olsun, anemi yaşlı insanlarda yaygındır diye yazarlar eklemiştir. Önemli sayıda yaşlı hastanın besinsel nedenlere bağlı olmayan anemileri vardır.
"WHI Gözlemsel Çalışması’nda Besin Alımı ve Anemi Riski "
Amerikan Diyetetik Birliği Dergisi (Nisan baskısı).
YETİŞKİN FARELERDE FETAL HEMOGLOBİN SUSTURMA MÜDAHELESİYLE ORAK HÜCRE ANEMİSİNİN DÜZELTİLMESİ
Yetişkinlerde human fetal hemoglobinin kalıcılığı (HbF, α(2)γ(2)) orak hücre anemisi (OHA) ve β-talasemilerin ciddiyetini azalttığını belirten makale Science dergisinin Temmuz 2010 sayısında yayımlanmıştır.. Burada, baskılayıcı BCL11A’nın kırmızı kan hücre üretimi olmasa da in vivo olarak yetişkin hayvanlarda γ-globin ekspresyonunu susturmada gerekli olduğunu göstermekteyiz. BCL11A, bilinen HbF indükleyici ajanlarla HbF reaktivasyonunda bariyer olarak görev yapmaktadır. BCL11A’nın potansiyel terapötik hedef olarak temel kanıt testinde, OHA’lı gen aktarımlı farelerde BCL11A inaktivasyonu, yüksek düzey panselüler HbF indüksiyonu aracılığıyla OHA ile ilgili hematolojik ve patolojik defektleri düzelttiğini göstermekteyiz. Böylelikle tek bir hedef proteinin manipulasyonu ile HbF susturma müdahelesi OHA’yı tersine çevirmek için yeterlidir.
http://www.sciencemag.org/content/329/5989/291.full?sid=a6e25d13-83f5-484c-80cd-877ec96b75a6
FDG-PET/CT’NİN ERKEN TEDAVİ SIRASINDAKİ ÖNEMİ
Lenfoma tedavisi sırasında erken dönemde elde edilen PET kemoterapiye hassasiyeti ve uzun süreli yanıtı belirleyici olarak klinik uygulamalarda önemli bir yer alabilir. Değişik araştırmacılar, tedavi sırasında, yaklaşık 2-3 kürden sonra negatif FDG-PET/BT sonucu elde edilen Hodgkin lenfoma ve difuz buyuk B hücreli lenfoma (BBHL) hastalarında nuksuz sağkalım oranını %80 - %100 arasında belirlerken pozitif PET/BT sonucu alınan hastalarda bu oran ancak %12 - %43 arasında olarak bulunmuştur. Yine de, özellikle düşük evreli Hodgkin lenfoma hastalarında tedavi sonrası %50’yi bulan yalancı yüksek pozitiflik oranı ve bazı DBBHL calışmalarında da remisyon ve relaps gruplarını erken dönemde ayırt edememiş olması dikkate alınmalıdır.
Bugüne kadar PET/BT ile, özellikle Hodgkin lenfomada, elde edilen umut verici calışma sonuçlarına rağmen göz önünde tutulması gereken önemli bir konu, hasta sağkalımını uzatma acısından bir etkisinin olup olmadığının daha kanıtlanmış olmamasıdır. Halen devam etmekte olan randomize calışmalar, PET/BT sonuçlarına dayanarak değiştirilen tedavi rejimlerinin sağkalım sürecine olumlu etkide bulunup bulunmadığını belirleyecektir. Eğer bu çalışmalar, tedavi sırasında kalıcı pozitif PET/BT sonuçlarının kötü ya da iyi prognoza işaret ettiğini kanıtlarsa erken tedavi değişikliği gündeme gelebilir. Eğer gerçekleşirse, hasta yönetimde böyle bir değişikliğin sağkalıma olumlu etkilerinin yanında, ekonomik ve psikolojik pozitif boyutları da büyük olacaktır.
Dr. Lale Kostakoğlu, MD, MPH
Mount Sinai Tıp Merkezi Radyoloji Bölümü, New York
***************************************************************************
Ulusal Hematoloji Kongresi, benim şu anda Amerika’da çalışmama rağmen her zaman takip ettiğim Türk Hematolojisi hakkında tüm yeni gelişmeleri gösterdi ve daha önce bildiğim gerçekleri teyit etti. Bu gerçekler;
1. Türk Tıppı, İç Hastalıkları ve Hematoloji evrensel kriterlerle çok iyi bir yerdedir.
2. Hematoloji bilimi THD’nin son derece aktif katılımları ile tüm yurt safhında yapılacaktır.
3. Ülkemizde dünya standartlarının üstünde çalışmalar yapılmaktadır.
4. Bu üst düzey çalışmalar, birden fazla merkezi, çok yönlü bir araya gelişleri ile olabilmektedir.
5. Hematoloji bilimi başka bilim dalları ile ortak çalışmalar yapmaktadır.
6. THD, ülke panelinde aktif eğitime çok önem vermektedir.
THD, Ülkede hematolojinin yurtdışında tanıtımı için önemli katkılar sunmaktadır.
Dr. Celalettin Üstün, MD
Minesota Üniversitesi, Kan ve Kemik İliği Transplantasyon Ünitesi, Minneapolis
*********************************************************
Basın Toplantısı Konuşmacılar
Prof. Dr. Muhit ÖZCAN
THD Yönetim Kurulu Başkanı
Prof. Dr. Mutlu ARAT
THD Genel Sekreteri
Prof. Dr. Muzaffer DEMİR
THD Araştırma Sekreteri
Prof. Dr. Teoman SOYSAL
THD Yönetim Kurulu Üyesi
Dr. Lale KOSTAKOĞLU, MD, MPH
Mount Sinai Tıp Merkezi Radyoloji Bölümü, New York
Dr. Celalettin ÜSTÜN, MD
Minesota Üniversitesi, Kan ve Kemik İliği Transplantasyon Ünitesi, Minneapolis
purchase suprax overnight
suprax sale suprax overnight
antibiotic suprax suprax 200 mg
purchase suprax overnight
suprax sale suprax overnight
suprax dose suprax 200 mg
purchase suprax overnight
suprax sale suprax overnight
antibiotic suprax suprax 200 mg
350,000 problem gamblers
teen gambling
gambling hotline council on compulsive gambling of nj, inc.
350,000 problem gamblers
teen gambling
gambling council on compulsive gambling of nj, inc.
350,000 problem gamblers
teen gambling
compulsive gambling. council on compulsive gambling of nj, inc.
350,000 problem gamblers
teen gambling
click here council on compulsive gambling of nj, inc.
clarithromycin reviews
buy clarithromycin 250mg
buy biaxin online clarithromycin online
buy discount clarithromycin
clarithromycin online
buy biaxin usa cheapest biaxin
buy discount clarithromycin
clarithromycin online
buy biaxin uk cheapest biaxin
buy discount clarithromycin
clarithromycin online
buy biaxin usa cheapest biaxin
buy discount clarithromycin
clarithromycin online
cheapest biaxin cheapest biaxin
buy clarithromycin usa
buy clarithromycin australia
clarithromycin cheap biaxin
buy clarithromycin usa
buy clarithromycin australia
clarithromycin cheap biaxin
buy clarithromycin no prescription
buy cheap biaxin
buy clarithromycin buy generic clarithromycin
where to buy abortion pills online
where can i buy abortion pills
abortion pill buy the abortion pill online
where to buy abortion pills online
where can i buy abortion pills
abortion pill buy the abortion pill online
online purchase abortion pill
where can i buy abortion pills
abortion pill order abortion pill online
online purchase abortion pill
where can i buy abortion pills
abortion pill order abortion pill online
how to order the abortion pill online
abortion pill online purchase
abortion pill how to order the abortion pill online
how to order the abortion pill online
abortion pill online purchase
abortion pill how to order the abortion pill online
how to order the abortion pill online
abortion pill online purchase
order abortion pill online how to order the abortion pill online
buy viagra online safe
alternative to viagra
viagra online get viagra
buy viagra online safe
alternative to viagra
free viagra get viagra
buy viagra online safe
alternative to viagra
viagra kaufen get viagra
buy viagra online safe
alternative to viagra
viagra kaufen get viagra
buy viagra online safe
alternative to viagra
free viagra get viagra
female uk kamagra
cialis vs kamagra
kamagra order kamagra online
female uk kamagra
cialis vs kamagra
kamagra order kamagra online
female uk kamagra
cialis vs kamagra
kamagra order kamagra online
problems with kamagra jelly
buy kamagra jelly in london england
kamagra jelly sale kamagra jelly side effects
problems with kamagra jelly
buy kamagra jelly in london england
kamagra jelly sale kamagra jelly side effects
problems with kamagra jelly
buy kamagra jelly in london england
kamagra jelly kamagra jelly side effects
problems with kamagra jelly
buy kamagra jelly in london england
kamagra jelly sale kamagra jelly side effects
problems with kamagra jelly
buy kamagra jelly in london england
kamagra jelly kamagra jelly side effects
generic amoxil
buy cheap amoxil online uk
buy amoxil amoxil for sale
generic amoxil
buy cheap amoxil online uk
buy amoxil amoxil for sale
generic amoxil
buy cheap amoxil online uk
amoxicillin amoxil for sale
free synthroid sample
women does synthroid work
synthroid synthroid dosage
free synthroid sample
women does synthroid work
synthroid synthroid dosage
free synthroid sample
women does synthroid work
synthroid synthroid dosage
women does bisacodyl work
natural bisacodyl alternatives
laxative get bisacodyl online
buy ampicillin online safe
female herbal principen
ampicillin principen for sale
buy ampicillin online safe
female herbal principen
ampicillin principen for sale
buy ampicillin online safe
female herbal principen
ampicillin principen for sale
buy abortion pill online
pill for abortion online
abortion pill order abortion pill
buy abortion pill online
pill for abortion online
abortion pill order abortion pill
buy abortion pill online
pill for abortion online
abortion pill order abortion pill
buy clarithromycin australia
discount clarithromycin
clarithromycin cheap clarithromycin
buy clarithromycin australia
discount clarithromycin
clarithromycin cheap clarithromycin
generic cipro
natural ciprofloxacin
ciprofloxacin buy ciprofloxacin online a href
generic cipro
natural ciprofloxacin
cipro uk buy ciprofloxacin online a href
cheap duricef tablets
duricef prescription buy
get Cefadroxil generic Cefadroxil
cheap duricef tablets
duricef prescription buy
cefadroxil generic Cefadroxil
cheap duricef tablets
duricef prescription buy
cefadroxil generic Cefadroxil
cheap duricef tablets
duricef prescription buy
duricef samples generic Cefadroxil
buy vantin
photos cefpodoxime
cefpodoxime cefpodoxime equivalent
buy vantin
photos cefpodoxime
cefpodoxime cefpodoxime equivalent
buy vantin
photos cefpodoxime
cefpodoxime cefpodoxime equivalent
buy ceftin online
generic cefuroxime sale
cefuroxime cheap ceftin
buy ceftin online
generic cefuroxime sale
cefuroxime cheap ceftin
buy ceftin online
generic cefuroxime sale
cefuroxime cheap ceftin
ordering abortion pills to be shipped to house
abortion pill online purchase
abortion pill buy abortion pills online
ordering abortion pills to be shipped to house
abortion pill online purchase
pill for abortion online buy abortion pills online
cheap cephalexin
buy cheap keflex online uk
keflex for sale cephalexin for sale
cheap cephalexin
buy cheap keflex online uk
cephalexin cephalexin for sale
cheap cephalexin
buy cheap keflex online uk
cephalexin cephalexin for sale
buy abortion pills online
buy abortion pill online
abortion pill ordering abortion pills to be shipped to house
buy abortion pills online
buy abortion pill online
abortion pill ordering abortion pills to be shipped to house
where to buy clavulanate online
alternative to augmentin
get augmentin online generic augmentin online
where to buy clavulanate online
alternative to augmentin
augmentin generic augmentin online