27.11.2008

THD 500’ü aşkın eylemli üyesi ile çalışma alanındaki lider uzmanlık derneği görevini sürdürmektedir. Üyelerimizin demografik özelliklerinin kesitsel analizi nicedir THD ilgi alanındaydı. Bu sosyolojik değerlendirmenin aynı zamanda THD-YK olarak gelecek hedef ve projelerimizi de şekillendireceği kaçınılmazdı.

2000 yılı sonrası yılda ortalama 40-45 arası üyelik başvurusu yapıldığı anlaşıldı. 2001-2003 yılları arasında ortalama 50-60 olan bu sayının 2008’de 25-30’a kadar gerilemesi yeni yetişecek ve yetişmekte olan uzman sayısının düşüklüğü öngörülürse daha da derinleşebileceğinin bir ön göstergesi. THD-YK olarak geliştirdiğimiz kan bilim ve kan bilimciliği özendirici ödül/destek programları ve eğitim desteklerine yönelik Türk Hematoloji Okulu (THO) bu öngörümüze yönelik çalışmalarımızın başında yer almakta.

Üyelerimizin yüzde 43’ü kadın ve %57’si de erkek. Bu her zaman sözü edilen, ülkemizde ve çağdaşlarımızda hedeflenen ama bu düzeyde yakalandığını bilemediğimiz dengeli medeni dağılım bizce THD’nin başarısının altında yatan etmenlerin başında. Ama yinede THD-YK’da hiçbir kadın kanbilimcinin olmaması anlaşılır değil.

Üyelerimizin yaş dağılımı büyük çoğunluğun (%68) 30-50 yaş kesitinde olduğunu göstermekte. İkinci olarak %25 51 yaş ve üstü üyelerimiz var. Kanbilimin bir üst dal olması ve iç hastalıkları veya çocuk hastalıkları eğitimi üzerine yan dal uzmanlığı olarak yapılması bu kesitsel analizi destekleyebilir. Ama son 3 yılda yetişen hematolog sayısının azlığı ve son iki YDUS’da özellikle erişkin kadrolarının yarısının boş kaldığı düşünülürse bu konuda yakın zamanda bir gelişme olacağını düşünmek oldukça zor. Genç bilim insanlarına itici güç ve mesleki işbirlikçi olarak acilen gereksinimiz olduğu çok açık.

Çalışmakta olduğu illere göre dağılım yapıldığında ise, THD kayıtlarında tüm adres verilerinin de güncel olamadığı da göz önüne alarak yorumlarda dikkatli olmalıyız. Ankara, İstanbul ve İzmir üç büyükleri (%69), Adana, Kayseri, Antalya ve Bursa takip etmekte. Yirmi dokuz ilimizde kanbilimciler çalışmakta. Üç büyük ilimizde görülen dağılım ülkemizin sağlıksız ve plansız batıdaki bölge ve il yoğun nüfus dağılımının da bir yansıması. Bu durumdan devlet, üniversitelerimiz ve uzmanlık dernekleri olarak ileriye yönelik her türlü plan ve hesaplamada görüş ve önerilerimizi sunmalı ve bu konuda hazırlıklı olmalıyız. THD olarak hem ülkemizde kanbilimciler ve ilgili dal bilimcilerin sayısı ve çağdaş kan bilim eğitimi konusunda hazırladığımız raporlar ve basına söylemler ile bu konunun altını çiziyoruz. Ülkemizde kan bilimci sayısı ve dağılımının gerçekçi olmadığı ve çağdaşlarının oldukça gerisinde olduğu çok açıktır. Bu eksiklik hematopoietik kök hücre transplantasyonu gibi yetişmiş hekime mecbur olan yaklaşımlarda ülkemizin istediği ivmeyi ve hedeflerini uzun süre yakalayamayacağını ve hastaların bu nedenle bekleme listelerinde kaybedilebileceğini düşündürmektedir.

THD bu eksikliklerin bilincinde olarak ülkemizde kan bilim eğitimi alan hekim sayısını ve kan bilime kaybolan ilgiyi arttırmak için planlarını yapmış ve çalışmalarına başlamıştır. Geleceğimiz için kaygılı olduğumuz bu günlerde hepimize düşen görev çevremizdeki ilgili genç bilim insanı ve hekimleri kan bilim heyecanı ile tanıştırmak ve onları camiamıza ve kan bilime kazandırmak olmalıdır.
Doç. Dr. Mutlu Arat
THD Genel Sekreteri