Turk J Haematol 2015 Mar 5;32(1):29-34

Prevalence of monoclonal B lymphocytosis in first-degree relatives of chronic lymphocytic leukemia patients in Turkey.

Demirci T1, Yeğin ZA, Kurşunoğlu N, Yılmaz Z, Suyanı E, Özkurt ZN, Yağcı M.
Amaç: Monoklonal B lenfositozun (MBL) kronik lenfositik lösemi (KLL) için öncül bir durum olduğu düşünülmektedir. Bu çalışma doğu ve batı dünyası arasında etnik ve coğrafi köprü olduğu düşünülen Türkiye’de KLL hastalarının birinci derece akrabalarında MBL sıklığının araştırılması için tasarlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 61 aileden olmak üzere toplam 136 gönüllü [ortalama yaş 40 (17-77); erkek/kadın: 60/76] dahil edilmiştir. MBL tanısı içi dört farklı boyama ile akım sitometri analiz yöntemi kullanılmıştır. Bulgular: Monoklonal B lenfositoz 17 (%12,5) olguda tespit edilmiştir. Olguların 14’ü (%10,3) KLL benzeri MBL fenotipi olarak sınıflandırılırken kalan 3 olgu (%2,2) KLL dışı MBL olarak sınıflandırılmıştır. MBL prevalansı 40 yaş altı olgularda %12,72, 40-60 yaş arası olgularda %12,28, 60 yaş üstü olgularda %40 olarak gözlenmiştir ve istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05). Akraba evliliği yönünden 115 olgu değerlendirilmiş olup bunlardan 19’unda (%16,5) akraba evliliği öyküsü mevcuttu. MBL prevalansı akraba evliliği durumu ile farklılık göstermiyordu (p>0,05). Sonuç: Bu araştırma Avrasya topluluğunda yapılan ve aynı etnik özellikleri taşıdığı Anadolu kökenli KLL hastalarının akrabalarında MBL dağılım şeklini gösteren ilk MBL prevalans çalışmasıdır. MBL’nin doğal gelişimini ve klinik sonuçlarını daha iyi anlayabilmemiz için daha fazla çaba harcanmalıdır.
: Monoklonal B lenfositozun (MBL) kronik lenfositik lösemi (KLL) için öncül bir durum olduğu düşünülmektedir. Bu çalışma doğu ve batı dünyası arasında etnik ve coğrafi köprü olduğu düşünülen Türkiye’de KLL hastalarının birinci derece akrabalarında MBL sıklığının araştırılması için tasarlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya 61 aileden olmak üzere toplam 136 gönüllü [ortalama yaş 40 (17-77); erkek/kadın: 60/76] dahil edilmiştir. MBL tanısı içi dört farklı boyama ile akım sitometri analiz yöntemi kullanılmıştır. Bulgular: Monoklonal B lenfositoz 17 (%12,5) olguda tespit edilmiştir. Olguların 14’ü (%10,3) KLL benzeri MBL fenotipi olarak sınıflandırılırken kalan 3 olgu (%2,2) KLL dışı MBL olarak sınıflandırılmıştır. MBL prevalansı 40 yaş altı olgularda %12,72, 40-60 yaş arası olgularda %12,28, 60 yaş üstü olgularda %40 olarak gözlenmiştir ve istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0,05). Akraba evliliği yönünden 115 olgu değerlendirilmiş olup bunlardan 19’unda (%16,5) akraba evliliği öyküsü mevcuttu. MBL prevalansı akraba evliliği durumu ile farklılık göstermiyordu (p>0,05). Sonuç: Bu araştırma Avrasya topluluğunda yapılan ve aynı etnik özellikleri taşıdığı Anadolu kökenli KLL hastalarının akrabalarında MBL dağılım şeklini gösteren ilk MBL prevalans çalışmasıdır. MBL’nin doğal gelişimini ve klinik sonuçlarını daha iyi anlayabilmemiz için daha fazla çaba harcanmalıdır.